14 Kasım 2014 Cuma

İmar Hakları Transferi (İHT)

Transfer edilebilir İmar Hakları, imar ve stratejik planın bütünleyicisi olarak kullanılan, daha verimli kentsel gelişim yönetimi ve arazi korunmasını sağlayan bir yöntemdir. İHT, daha yaratıcı, yenilikçi ve tecrübeye dayalı formda bir gelişim kontrolüdür. Arazi sahiplerine finansal teşvikler ve ekstra hakların sunulması ile çevrenin korunması, arazinin tarımsal niteliğinin korunması yahut tarihi kodunun korunmasının sağlanması üzerine kuruludur. İHT’de mülkiyet, imar planlarında belirtilen kullanım haklarına dayalıdır. Arazi tabanlı bu gelişim haklarının kullanımı, satışı veya devredilmesi belirli kanunlar çerçevesinde gerçekleşmektedir.
Yatırımcılar mevcut gayrimenkullere ait gelişim haklarını “Toplama Alanı” olarak belirtilen bölgede, “Boşaltma Alanı” ile belirtilen mevcut imar haklarının transferi sonucunda yoğunluk artırımı sonucunda elde edebilir (James City İlçesi Resmi Web Sitesi, 2014). “Toplama Alanı” genellikle yüksek yoğunluklu gelişim alanlarıdır, “Boşaltma alanı” ise genellikle çevre koruması, tarihi miras alanı korunması, tarımsal niteliğin korunması konusunda önem arz eden bölgelerdir. (Massachusetts Topluluğu Resmi Web Sitesi, 2014)
İmar Hakkı Transferi Bankası, henüz bir boşaltılma (transfer) bölgesi olarak belirlenmemiş bölgelerde satın alınmış olan imar haklarının depolanması için kullanılabilir. Yeni yerleşim (toplama alanı) yapılacak alanlar ile boşaltımı yapılacak alanlar arasında fiyat konusunda eş zamanlılık olmadığı durumlarda bu mekanizma kullanılabilir. Ayrıca, yüksek koruma gerektiren bölgelerde gelişimin mümkün olmadığı durumlarda fırsatlar sunabilir. İmar Hakkı Transferi Bankası, kar amacı gütmeyen veya toplum içinde faaliyet gösteren bir kurum olarak imar haklarının satışı veya müzakereci tarafsız bir şirket olabilir. (Massachusetts Topluluğu Resmi Web Sitesi, 2014)
Örneğin bazı Amerika’da bulunan birçok kentte hava hakkı[1] yapının bulunduğu çevredeki diğer yapılara transfer edilebilir bir haktır. Dolayısı ile kent içerisinde 35 kat yüksekliğe çıkabilme hakkı vardır. Dolayısı ile bu bölgede bulunan 3 katlı eski bir yapı sahibi kişi, bu imar hakkının satışı ile çok iyi para kazanabilir. Şöyle ki, imar hakları bu yapının sahibine 32+3 kattan toplamda 35 kat yapı izni vermektedir. Kişi, yapı tarihi olduğu için kullanmadığı 32 katlık bir imar hakkına sahiptir. Tarihi yapının çekiciliği bozulmayacak şekilde, yasalarda belirtilen mesafelere uygun olmak şartı ile 35+32 kat olarak 67 katlı bir yapı yapılabilme izni verilir. Böylece tarihi yapı yıkılmadan mülk sahibinin imar hakkı korunmuş olur. Bu 67 katlı yapıda yer alan 32 katın imar hakkının parasal karşılığı da söz konusu mülk sahibine ödenir.
2005 yılı Kasım ayında, New York’ta bulunan bir kilise m²’si 430$ üzerinden hava hakkının satışı ile toplamda 30 milyon dolarlık bir kazanım elde etmiştir. (New York Times, 2005)



Kaynakça

James City İlçesi Resmi Web Sitesi. (2014). 11 14, 2014 tarihinde http://www.jamescitycountyva.gov/: http://www.jamescitycountyva.gov/jccplans/tdr.html adresinden alındı
Massachusetts Topluluğu Resmi Web Sitesi. (2014). 11 14, 2014 tarihinde http://www.mass.gov/portal/: http://www.mass.gov/envir/smart_growth_toolkit/bylaws/TDR-Bylaw.pdf adresinden alındı
Massachusetts Topluluğu Resmi Web Sitesi. (2014). 11 14, 2014 tarihinde http://www.mass.gov/: http://www.mass.gov/envir/smart_growth_toolkit/pages/mod-tdr.html adresinden alındı
New York Times. (2005, 11 30). 11 14, 2014 tarihinde http://www.nytimes.com/: http://www.nytimes.com/2005/11/30/nyregion/30air.html adresinden alındı







[1] Yapının sahip olduğu imar hakkı dahilinde kalan yapı üzerindeki boş alan.

11 Nisan 2014 Cuma

Kent İçi Sürdürülebilir Ulaşım Çözümleri: Kamusal Bisiklet Paylaşımı Programı

Özel araç kullanımının azaltılması ve alternatif ulaşım sistemlerinin özendirilmesi(toplu taşıma ve bisiklet kullanımı gibi) konusu, trafiğin çok yoğun olduğu kentlerde bir zorunluluk hâlindeyken diğer idari birimler için ise bir ihtiyaçtır.Ne yazık ki özellikle büyük kentlerde ulaşım planlaması yapılırken yalnızca motorlu araçlara öncelik verilmekte, yürüyerek veya bisiklet ile bir noktadan başka bir noktaya gidişin imkânsızlaştırıldığı projeler üretilmektedir. Aynı zamanda, kentlerin nüfusları yoğunlaşmakta ve bu durum da kent içi motorlu araç kullanımının kontrolsüz bir şekilde artmasına sebep olmaktadır. Bu durum ise kent içi trafik yoğunluğu, hava ve gürültü kirliliği, altyapı için gerekli harcamaların artışı ve trafikte harcanan yoğun iş saati kayıplarına sebep olmaktadır.


Ülkemizde kent içi bisiklet kullanımı, mevcut ulaşım planlarında etkin bir şekilde göz önünde bulundurulmaması sebebiyle yalnızca erişkinler için bir hobi veya bir sportif aktivite aracı olarak, çocuklar için ise oyun aracı olarak kalmaktadır. Ancak, bisiklet doğru planlama ve projeler ile desteklendiğinde çevreci, hızlı, sürdürebilir bir ulaşım aracı olarak etkin bir şekilde kullanılabilecektir.

Belçika’nın Brüksel Başkent Bölgesi’nde 2009 yılında kullanılmaya başlayan, Brüksel Belediyesi ve özel sektör girişimi ile gerçekleştirilen kent içi günlük bisiklet kiralama sistemi, ucuzluğu, pratik kullanımı ve yaygın hizmet ağı sayesinde kent içi bireysel otomobil kullanımın yanı sıra metro ve otobüs gibi toplu ulaşım sistemlerinin de önüne geçen bir ulaşım alternatifi hâline gelmiştir. Ülkemizde de birçok kentte bisikletin kent içinde alternatif bir ulaşım aracı olarak kullanılmasına yönelik proje başlatılmıştır.

Ülkemizde ise iki farklı proje örneği oalrak Konya Akıllı Bisiklet Sistemi (Nextbike) ve Kayseri Bisiklet Kiralama Sistemi (KAYBİS) dikkat çekmekte. 

Yazının devamı için tıklayınız